Albie Bright’ın Sayısız Dünyası

Albie Bright'ın Sayısız Dünyası

Kitabın Adı:  Albie Bright’ın Sayısız Dünyası

Sayfa Sayısı:  180

Yazar:  Christopher Edge

Yayınevi:  Bilgi Yayınevi

 

Arka kapak yazısı:

Dünyanızı Değiştirmek İçin Ne Kadar İleri Giderdiniz?

Albie, annesi öldüğünde, doğal olarak onun nereye gittiğini merak eder. Ebeveyni bilim insanlarıdır ve genellikle her soruya yanıt verebilirler. Babası kuantum fiziği ve paralel evrenlerle ilgili bir şeyler mırıldanınca Albie karton bir kutu, bir dizüstü bilgisayar ve çürüyen bir muzu bulup uzayda ve zamanda gezinmeye başlar.

Yorumum,

Öncelikle kitabın gerçekten eşsiz olduğunu söylemek istiyorum. Cidden, fizik gibi zor bir bilim dalıyla bir hikaye kurgulamak inanılmaz bir yetenek olmalı. Fizikten hiç anlamasanız bile size bunu açıklamayı başarmış olan yazarı tebrik etmek istiyorum.

Kuantum fiziğine kapılarını açan bu kitap, annesinin ölümünden sonra onu bulmak için paralel evrenleri dolaşmaya başlayan Albie’nin hikayesini anlatıyor. Annesi gibi bir bilim insanı olan babası, onunla çok ilgilenemediğinden Albie paralel evrenlerle ilgili araştırma yapıp bu eşsiz yolculuğa çıkıyor. Sadece bir karton kutu, annesinin kuantum bilgisayarı ve çürük bir muzla evrende dolaşmaya başlayan Albie, parale evrenlerde birçok sürprizle karşılaşıyor. Bir yandan paralel evrenlerde annesini ararken bir yandan da gittiği evrenlerdeki sorunları çözüyor.

Ama Albie en sonunda annesini bulabiliyor mu?

İşte tüm bu cevaplar kitapta…

 

Puanım: 5/5

Mavi Zamanlar

Mavi Zamanlar
Kitabın Adı:  Mavi Zamanlar 
Sayfa Sayısı:  191
Yazar:  Mavisel Yener
Yayınevi:  Tudem Yayınları
Arka kapak yazısı:
Katıldığı bir yarışmada dereceye giren Birce, Allianoi Arkeolojik Kazı Alanı’nda bir haftalık tatil kazanıyor. Bu tatilde Birce ve arkadaşları Allianoi Antik Kenti’nin izini keşfediyor. Ancak bu keşif, beraberinde pek çok tehlikeyi getiriyor. Çünkü eski çağlardan kalan bu antik kentte bulunan bir kristal, dünyanın su dengelerinin dört merkezinden biri olarak biliniyor. Mısır devleti için çalışan casuslar bu dengeleri değiştirmek için hiç vakit kaybetmeden harekete geçiyor. Ellerinden bırakamadıkları Gizli Geçitleri Bulmanın Yolları isimli kitabın verdiği ipuçlarıyla şifreleri tek tek çözen Birce ve arkadaşlarını unutamayacakları bir son bekliyor.
Benim yorumum:
2003 Tudem Edebiyat Birincilik Ödülü’ne sahip olan bu kitabın ödülü gerçekten söyleyebilirim. Okumaya başladığımda beni büyüsü altına almayı başaran, merak dolu ve sürükleyici bir kitap.
Gerçekçiliği ve samimiliği kadar da olağanüstü bir kitap. Kitabı elinize aldığınızda size öyküsüyle ilgili en ufak bir ipucu vermemesi sizi yanılgıya düşürmesin çünkü ilk aldığımda ben de öyle düşünmüştüm. Ama okudukça daha da çok sevdim ve adeta öykünün içine girdim. Kitap, o kadar gerçekçi ve güzel bir dille kaleme alınmış ki beni gerçekten etkiledi. Eminim ki okuduğunuzda siz de çok seveceksiniz.
Bence kesinlikle okunması gereken bir kitap. Şimdiden keyifli okumalar.
O zaman bu yazıyı kitaptan bir alıntıyla bitireyim;
“Çözdüğümüz her sır yeni bir yük bindirir omuzlarımıza… Bu öykü bundan sonra başlar. Mavi Zamanlar’ın Dolunay Masalcısından merhaba!”
Puanım: 5/5

Limon Kütüphanesi

 

Şimdi de biraz ben bahsedeyim:

Calypso’nun iç dünyasına gireceğimiz ve mükemmel bir dostluğun filizlenip kocaman bir ağaç olacağı bu kitap, duygu yoğunluklu ve gerçekten sürükleyici.

Annesinin ölümünü kabullenemeyen ve onu manevi güçle ilgili konuşarak içe dönük biri yapmaya çalışan babasıyla yaşayan Calypso, babası için elinden geleni yapmaktadır. Bu sırada okula yeni gelen kız Mae ile arkadaş olur ve arkadaşlıkları sıkı bir dostluğa dönüşür. İki kitap kurdu bu kızların dostluklarını ve Calypso’nun yaşadıklarını konu alan bu kitap, gerçekten harika.

Beni gerçekten etkileyen bir kitaptı. Kitap okumaya gerçekten meraklıysanız bu kitabın içindeki insanlarla bir bağ kurabilir onların hislerini iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Kitabı tavsiye ederim.

Puanım: 5/5

 

 

 

Küçük Yıldız Büyük Keşif

Küçük Yıldız Büyük Keşif

Kitabın Adı:  Küçük Yıldız Büyük Keşif

Sayfa Sayısı:  279

Yazar:  Chloe Daykin

Yayınevi:  Genç Timaş

 

Arka kapak yazısı:

“Bazen bir şeyleri keşfetmek için sisin içine dalmak gerekir.”

Elvis’in nereden geldiğiyle ilgili bildiği tek şey bir hayvanat bahçesinde bulunmuş olması. Şu anki babası bir şapka içinde onu eve götürdüğünde raftan çektiği Elvis Presley plağından esinlenerek adını koymuştur. On ikinci doğum günü geldiğinde Elvis, onu kimin ve neden hayvanat bahçesine bıraktığını öğrenmeye karar verir. Onu Norveç kıyılarındaki bir adaya götüren bu heyecanlı macerada Elvis, onu sürekli takip eden gölgeye rağmen, geçmişiyle ilgili gerçeği keşfedebilecek mi?

Komedi, gizem ve maceranın birleştiği bir yolculuk hikâyesi…

 

Kitabı kendi cümlelerimle ifade edecek olursam:

Öncelikle şunu söylemeliyim ki herhangi bir kitap beni öyle kolay kolay etkilemez. O kitabın karakterlerinin ve öyküsünün beni içine çekmesi gerekir. Benim o dünyayı zihnimde canlandırıp her sahnede karakterleri bir kukla gibi oynatmam gerekir. Kısacası bir kitaptan gerçekten etkilenebilmem için kitabın hem sürükleyici olması hem de güzel betimlemeleri olması gerekir. Bu kitap bu özelliklerin hepsini barındırıyor ve bizi eşsiz bir maceraya sürüklüyor.

Elvis adında bir çocuğun gerçek ailesini bulma öyküsü, heyecanlı olduğu kadar gizem ve sırlarla dolu. Onu Norveç’te bir adaya kadar sürükleyen bu macera beni gerçekten etkiledi. Kesinlikle mükemmel bir kitap. Tavsiye ederim. -Her zaman olduğu gibi-

Keyifli okumalar…

 

Puanım: 5/5

 

 

Çizgili Pijamalı Çocuk

Çizgili Pijamalı Çocuk
Kitabın Adı:  Çizgili Pijamalı Çocuk
Sayfa Sayısı:  208
Yazar:  John Boyne
Yayınevi:  Tudem Yayınları
Arka kapak yazısı:
Bu kitabı okumaya başladığınızda, kendinizi Bruno adında dokuz yaşında bir çocukla yolculuğa çıkmış bulacaksınız (ama bu kitap dokuz yaşındakiler için değil, her yaş grubunun okuması gereken bir kitap). Ve er geç kendinizi Bruno ile birlikte bir tel örgüde bulacaksınız. Umarız, hayatınız boyunca böyle bir tel örgünün öbür ucuna geçmek zorunda kalmazsınız.
“Derinden etkileyen, çok güzel ve tane tane kaleme alınmış”
Wall Street Journal”Heyecan verici ve sarsıcı”
USA Today

“Olağanüstü bir kitap!”
Irish Examiner

“Arkadaşlık ve savaşın korkunçluğunu işleyen olağanüstü bir roman.”
Irish Independent

“Derinden etkileyen, çok güzel ve tane tane kaleme alınmış.”
Wall Street Journal

“Heyecan verici ve sarsıcı!”
USA Today

“Olağanüstü bir kitap!”
Irish Examiner

“Arkadaşlık ve savaşın korkunçluğunu işleyen olağanüstü bir roman!”
Irish Independent

“Kesinlikle çok iyi yazılmış, dokunaklı bir öykü. Okuduklarım çok çok uzun süre aklımdan çıkmayacak!”
The Star

“Yazar, kitap boyunca okurun hep bir adım önündeki konumunu korurken, öldürücü darbeyi son sayfalarda indiriyor.”
The Independent

Benim yorumum,
Bu hikaye ırk, dil, milliyet gibi farkların önemsiz olduğunu vurgularken, adeta iki çocuk arasında bir kapı açıyor. Hayatımda okuduğum pek çok güzel kitaptan biri. Okurken kendimi Bruno ile o tel örgünün diğer tarafında neler olduğunu izledim. İki çocuğun arkadaşlığını, kabul edilemez ayrımcılıkları gördüm. Adeta hayata bakış açımı değiştiren bu kitap, farklılıkları ortadan kaldırıyor.
Kesinlikle tavsiye ederim. Hatta ilk fırsatta okuyun derim. Bir solukta okudum. İyi okumalar!
Puanım: 5/5

Parmak Uçları

Parmak Uçları

Kitabın Adı:  Parmak Uçları

Sayfa Sayısı:  168

Yazar:  Seran Demiral

Yayınevi:  Tudem Yayınları

 

Arka kapak yazısı:

“Artık parmak uçlarınla görmeyi öğrenmen lazım.”

Görmek için bir çift göz yeter mi? Gördüğünün farkına varabilmek, onu her şeyiyle hissedebilmek için gözler bazen yetmeyebilir insana. Öyle ki, hayata görmeyi bilmeyen gözlerle bakmaktansa, görmeyi bilen bir yüreğin penceresinden bakmak çok daha anlamlı gelebilir bazılarına…

Işık, Mert ve Doğan… Farklı kültürlerden gelen, bambaşka karakterlere sahip, ruhları ayazda kalmış üç genç. Normal koşullarda yolları kolay kolay kesişmeyecek bu gençlerin hayatlarını birleştiren en önemli şey ise yaşadıkları ortak deneyimler ve kalplerini dolduran sevgi. Doğan, doğuştan görme engelli. Görmenin ne demek olduğunu bilmemesine rağmen, diğer duyuları sayesinde dünyayı birçok insandan çok daha iyi görme becerisine sahip bir delikanlı. Mert ise geçirdiği bir hastalık yüzünden gözlerini kaybedip daha önce hiç bilmediği bir yaşamla baş başa kalmış çekingen bir genç. Büyüme sancıları ile boğuşan Işık’sa kendisiyle o kadar meşgul ki dünyaya kör gözlerle bakmaktan kendini bir türlü alıkoyamıyor…

Gözleri hayatın renklerinden ve güzelliklerinden mahrum kalmış bu gençlerin içlerini aydınlatacak, onlara yaşama sevinci verip yaralarını umutla sarmalarına yardımcı olacak en önemli güçse dostluklarının yeşerttiği koşulsuz sevgi. Birbirlerinin hayatlarına dokunarak yitirdikleri özgüvenlerini geri kazanma inancını bulacak bu üç arkadaş için hayat küçük mucizelerle dolu. Yeter ki keşfetmesini bilsin insan…

Kitaptan biraz da ben bahsedeyim,

Öncelikle söylemek istiyorum ki kesinlikle yoğun duygular barındıran, beni çok etkileyen bir kitap oldu. Kitap, “Görmeyenler için bu engel değildir, gözleri görüp de hiçbir şey göremeyenler için bu bir engeldir.” konusunu ele alıyor.

Işık, ayna karşısında süslenmeye düşkün bir kız. Ama bir o kadar da ona hiç yüz vermeyen Mert’e düşkün. İşte Mert’in kör olması gerektiğini bu yüzden onu fark edemediğini düşünen Işık, Mert’in başına gelenlerden sonra, ayrıca doğuştan görme engelli olan Doğanla tanıştıktan sonra Mert’in gözlerinin görmemesini nasıl karşılayacak.

Bu üç arkadaş, gözlerimizle görebildiklerimizin sınırlarını aşıyor, adeta bambaşka bir dünyaya kapı açıyorlar. 

Bu kitabı çok beğendim. Kesinlikle tavsiye ederim. İyi okumalar…

 

Puanım: 5/5

 

 

ÇÖPLÜK

Çöplük

 

Kitabın Adı:  Çöplük

Sayfa Sayısı: 216

Yazar:  Andy Mulligan

Yayınevi:  Tudem Yayınları

 

Arka kapak yazısı:

“Bu kitap hem macera hem de bir toplumsal adalet hikâyesi. Okurlar, kitabın sinemasal sonuyla ve kahramanların aldıkları zor kararlarla büyülenecek.”
-Publishers Weekly dergisi-

“Çöplük muhteşem bir kitap. Enerji dolu, heyecan verici ve çok iyi kaleme alınmış.”
-John Boyne, Çizgili Pijamalı Çocuk kitabının yazarı-

Evsiz bir oğlan olan Raphael günlerini çöpten dağların arasında geçiriyor. Çöpleri ayırıyor, taşıyor, soluyor ve geceleri çöplerden yastık yapıyor. Bir gün talihini tersine çevirecek bir çanta geçiyor eline. Bu çanta her şeyi değiştirecek, ama önce hayatını kurtarmak için kaçması gerek…

Üç sokak çocuğunun cesaret ve kurnazlıklarını kullanarak dünyaya karşı verdiği mücadeleyi anlatan roman, ödüllü bir yazarın kaleminden çıkma unutulmaz bir yoksulluk, umut ve rastlantı hikâyesi. Duyguları altüst edecek bu güçlü roman yirmi beş dile çevrildi ve beyazperdeye uyarlanıyor.

Biraz da ben bahsedeyim,

Öncelikle söylemeliyim ki bu kitap da okuduğum çoğu kitap gibi beni etkiledi. Birçok kişinin ağzından anlatılmasına rağmen çok anlaşılır bir dille yazılmış. Ayrıca her ne kadar kurgu da olsa gelecekte de burada anlatılanların gerçek olma payı var. Raphael, Gardo ve Jun-Jun (kitapta geçtiği üzere Sıçan) un eşsiz, polisiye ve bir o kadar da macera dolu öyküsünü bir solukta okuyacağınızdan eminim. 

Kitapta, Behala denilen bir çöplükten bahsediliyor ve hikayemiz burada başlıyor. Burası bir çöplük ve insanların büyük bir kısmı burada yaşıyor. Fakat hepsi evsiz ve fakir. Gecekondu bile denilemeyecek kadar pis, dar ve yıkık dökük evlerde (hatta ev bile denemez)yaşayan insanlar, şehirden gelen çöpleri karıştırarak satmaya değer şeyler arıyorlar.

İşte şanslı gününde olan Raphael bir gün bir çanta bulur ve bu çantanın içindekilerin hayatını değiştireceğini tahmin bile edemez. Evet, bir polisiyenin bir o kadar da acıklı bir hikayenin içindeydiler şimdi. Peki ne yapacaklardı? Nereye gideceklerdi? Yoksa bir maceranın peşine mi düşeceklerdi?

Tüm bu soruların cevaplarını okuduğunuz zaman öğrenecek ve bu kadar güçlü bir kalemle karşılaştığınızda çok şaşıracaksınız.

Puanım: 5/5

Konrad ya da Konserve Kutusundan Çıkan Çocuk

Konrad ya da Konserve Kutusundan Çıkan Çocuk

Kitabın Adı:  Konrad ya da Konserve Kutusundan Çıkan Çocuk

Sayfa Sayısı:  176

Yazar:  Christine Nöstlinger

Yayınevi:  Günışığı Kitaplığı

 

Arka kapak yazısı:

Bir gün Bayan Bartolotti’ye postayla gelen paketten bir konserve kutusu, onun içinden de bir çocuk çıkar. Son derece akıllı, çok terbiyeli, iyi eğitim almış, yedi yaşındaki bu ideal erkek çocuğun adı Konrad’dır. Tek başına yaşayan ve hiç de tertipli biri sayılmayan Bayan Bartolotti, adresine yanlışlıkla geldiği sonradan anlaşılan bu aşırı düzgün çocuğu pek sever. Ancak, günün birinde gök mavisi giysili adamlar yanlışlıkla gönderilen paketi geri almaya gelirler…

Benim düşüncelerim,

Bence çok eğlenceli ve renkli bir kitap. Tavsiye ederim. Rengarenk, bir o kadar da ilginç bir anlatımı var. Okurken zevk aldığım kitaplardandı.

Puanım: 4/5

Dağın Ay’la Buluştuğu Yer

Dağın Ay'la Buluştuğu Yer

Kitabın Adı:  Dağın Ay’la Buluştuğu Yer

Sayfa Sayısı:  240

Yazar:  Grace Lin

Yayınevi:  Altın Kitaplar

 

Arka kapak yazısı:

Verimsiz Dağ’ın eteklerinde bir köyde yaşamakta olan Minli, günlerini tarlada çalışarak, gecelerini de babasının Yeşim Ejderha ve Ay’ın Yaşlı Adamı’yla ilgili anlattığı masalları dinleyerek geçirmektedir. Minli’nin fakir yaşamlarından bıkmış olan annesi, kocasına kızının kafasını bu saçmalıklarla doldurduğu için kızar. Ama Minli bu büyüleyici masalllara inanmaktadır. Ve böylece Ay’ın Yaşlı Adamı’nı bulup ona kaderlerini nasıl değiştirebileceklerini sormak için olağanüstü bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta birbirindan farklı insanlar ve ona bu macera boyunca eşlik eden bir ejderha da başta olmak üzere sihirli yaratıklarla karşılaşır.

Pek çok kitap yazmış olan Grace Lin, bir mutluluk, aile ve dostluk hikâyesiyle geri dönüyor. Çin kültürüyle yolları kesişen Dağın Ay’la Buluştuğu Yer, klasik Oz Büyücüsü geleneğiyle işlenen zamansız bir macera hikâyesi. Grace Lin, kitap boyunca karşınıza çıkacak birbirinden zengin ve renkli çizimleriyle bir kez daha genç okurları için çekici ve merak uyandıran bir kitap yaratıyor.

 

Kitabı yorumlarsak,

Kesinlikle beni etkileyen ve maceralara sürükleyen bir kitap oldu. Bunu okulda okumamız için Türkçe öğretmenimiz vermişti. Ayrıca kendisine bu güzel kitabı okumamı sağladığı için çok teşekkür ederim… Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi.

Kitap, Çin’de, Verimsiz Dağ adı verilen bir dağın eteklerinde yaşayan Minli’nin, Ay’ın Yaşlı Adamı’nı bulup ona kaderlerini nasıl değiştireceklerini sormak için atıldığı macerayı anlatıyor. Bu kitabı okuduğunuzda kendinizi maceranın içinde bulacak, masallar dinleyecek ve Minli ile yepyeni şeyler keşfedeceksiniz. Okudukça okumak isteyeceksiniz…

7’den 77’ye herkes için tavsiye ettiğim bir kitap.

 

Puanım: 5/5

Emilia Ağaçta

Emilia Ağaçta

 

Kitabın Adı:  Emilia Ağaçta

Sayfa Sayısı:  144

Yazar:  Bernhard Hagemann

Yayınevi:  Genç Timaş

 

Arka kapak yazısı:

Linus, diğer adıyla Stoerte, ailesiyle birlikte Hamburg’dan Münih’in bir köyüne taşınır. Stoerte köy hayatının katlanılmaz ve sıkıcı olduğunu düşünürken Emilia ile tanışır. Emilia, köydeki bir ağacın kesilmesine karşı elinden geleni yapan bir ağaç koruyucusudur. Hatta başbakana bile ağacın kesilmemesi için bir mektup yazmıştır! Emilia’nın cesaretine hayran kalan Stoerte ona yardım etmeye karar verir…

Yorumuma gelirsek,

Bu kitapta doğa sevgisi, dostluk ve cesaret bir arada. İki arkadaşın bir ağacı korumak için verdiği çabalar ve ailelerinin desteği, protestolar, ağaçta yaşamaya karar vermeleri…

Kısacası mükemmel bir kitap. Okudukça sevecek, Emilia ve Stoerte ile bambaşka bir dünyaya atılacaksınız.

Puanım: 5/5